26 Mart 2015 Perşembe

Legolarla Hece Çalışması


Hece çalışmasına biraz oyun kattık.
Önce beyaz fon kartonuna farklı sözcükler yazdım.Aynı boyutta dikdörtgenler halinde kestim.Ortaya çıkan kartların arkalarına da farklı ekler eklediğim sözcükleri yazdım.

Legoları tek tek ayırdım.Çektiği kartı heceleyerek okumasını, her hece için bir parça legoyu kendine doğru çekmesini istedim.
Okumayı bitirdiğinde ise fotoğraftaki gibi hece sayısı kadar (yani hecelerken önüne çektiği kadar) lego parçasını birbirine takarak kartın üst tarafına yatık bir şekilde koymasını istedim.

Beklediğimden çok daha eğlenceli geldi kızıma bu çalışma.
Legolarınız yoksa renkli mandalları birbirine veya kartların üstüne takarak da aynı çalışmayı yapabilirsiniz.



Punky (Down Sendromlu Çizgi Karakter)


Çocuğunuz dışarıda down sendromlu bir çocukla karşılaştığında size "Onun yüzü neden öyle anne?" diye sorsa ne cevap verirsiniz?Henüz kromozomun ne olduğunu bilmeyen çocuğunuza, down sendromlu kişilerin bizim gibi 46 değil de 47 kromozomu olduğunu söylemeyi düşünmezdiniz sanırım.

Benim için bu soruya cevap vermek çok kolay oldu.
Çocuklarla parka gittiğimiz bir gün, bankta oturan down sendromlu bir genç gördük.Kızım onun farklı olduğunu anlamış olacak ki bana onun neden öyle göründüğünü sordu.
Ben de ona "O bir down sendromlu.Punky gibi." dedim.
Kızım bunu duyduğu anda gülümsedi ve cevabımdan tatmin olarak oyununa döndü.
Çünkü daha önce Punky çizgi dizisinin bir çok bölümünü severek izlemişti.İlk defa bir çizgi filmi çocuklara izletmemin faydasını görmüştüm.

Biz Minika Çocuk kanalında tanıştık Punky ile.İnternet ortamında bu çizgi dizinin birçok bölümünü bulmak mümkün.Punky bildiğimiz çocuklardan hiç de farklı değil aslında.Görebileceğiniz tek fark, sürekli gülümseyen yüzündeki çekik gözleri.

Down sendromlu çocukların sevgiye, ilgiye, desteğe, iyi bir eğitime ve bilinçli ebeveynlere ihtiyaçları var.Tıpkı diğer çocuklar gibi.

Tübitak yayınlarının "Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var" adlı kitabını alıp okuyarak da çocuğunuzu başka bir down sendromlu karakter ile tanıştırabilirsiniz.

Herkesi olduğu gibi kabul edebilirsek eğer, birbirimizden farklı olmadığımızı görebiliriz.

Sevgiyle kalın.


24 Mart 2015 Salı

Legolarla Tüneller ve Köprüler


Yaşına göre çocukların oynayabileceği oyunlara göz atarken, 3,5 - 4 yaş arasındaki çocukların küplerden köprüler yapabileceğini okudum.Küplerle köprü yapmak oğlumun zaten yapabildiği bir şeydi.Bir de legolarla yapalım dedik.

Farklı boyutlarda köprüler yaptık.Bu köprüler bir işe yaramalıydı.Oğluma bu köprülerle ne yapabileceğimizi sorduğumda, hemen gidip arabalarını getirdi.Arabalarının içinden geçebileceği uzun bir tünel haline getirmek için hepsini birleştirdi.Uzunca bir süre arabaları tekrar tekrar tünellerden geçtiler.Hatta köprülerin üzerine çıkarak park ettiler.

Her ne kadar legoları üst üste geçirerek kuleler yapmaktan büyük keyif alsa da, legolarla oluşturabileceği farklı şekiller olduğunu görmüş oldu.

Keyifli oyunlar dilerim.
Sevgiyle kalın.

23 Mart 2015 Pazartesi

Pinpon Topu ile Üflemeli Masa Oyunları


Üfleme egzersizi dil gelişimine katkı sağlıyor.Bazı sesleri çıkarmakta zorlanan, konuşmakta geciken çocuklar için öneriliyor.Üfleme egzersizleri arasında mum üflemek, düdük veya flüt çalmak, deterjanlı suya pipet batırıp üfleyerek baloncuklar yapmak, pamuk veya pinpon topunu üfleyerek hareket ettirmek var.
Biz bu egzersizlerden pinpon topu üflemeyi seçerek iki farklı oyun oynadık.

İlk fotoğraftaki oyun için iki adet plastik bardağı küçük masamızın iki kenarına bantladık.
Çocuklar bardakların olduğu kenarlara sandalyelerini çekerek oturdular.
Sırayla pinpon topunu üfleyerek karşı taraftaki bardağa sokmaya çalıştılar.
Elleri masaya koymayı ve topu elle yönlendirmeyi yasakladık.

Topu bardağa sokmayı başaran 1 puan aldı.Böylece her başarılı üfleme sonunda puanlarına 1'er sayı ekleyerek yeni skoru söylediler.

Oyuncuların ikisi de aynı tarafta olup bardaklar karşı kenara bantlanabilir.Her seferinde masanın diğer tarafına koşup topu getirme zahmeti olmasın diye biz karşılıklı oturmayı seçtik.


İkinci oyunu büyük masada oynadılar.Topun ilerleme mesafesi daha uzun olsun istedik.
Masanın bir ucuna koli bandını, yapışkan yüzeyi yukarıya gelecek şekilde iki ucunu aşağıya kıvırıp yapıştırdım.
Masanın diğer ucundan çocuklar aynı anda pinpon toplarını üfleyerek banda yapışmasını sağladılar.
Topları bandın üzerinden alıp tekrar tekrar üflediler.
Sonra da ellerine birer pipet verdim.
Pipetle üfleyerek aynı oyuna sıkılıncaya kadar devam ettiler.


Eğlenceli oyunlarla dolu bir hafta geçirmenizi dilerim.
Sevgiyle kalın.

20 Mart 2015 Cuma

OLUMLU VE OLUMSUZ AİLE TUTUMLARININ ÇOCUK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ


Yapılan anket ve araştırmalar sonucu Türkiye'de en yaygın görülen aile tutumlarının, baskıcı ve aşırı korumacı tutumlar olduğu belirlenmiş.
Bu iki aile tutumu ile birlikte tavizkar tutumun çocuk üzerindeki olumsuz etkilerini aşağıdaki tabloda görebilirsiniz.


Anne ve baba aynı tutumu sergilemeyebilir.Ebeveynlerden biri baskıcı olup diğeri aşırı korumacı olabilir.

BASKICI TUTUM

Gücü çocuğun üzerinde olumsuz kullanarak özgürlüğünü ve haklarını engellemektir.

-Fiziksel güç/şiddet :Vurmak,bağırmak,banyoya kapatmak.
-Maddi güç/şiddet :Tehdit etmek, harçlığını kesmek, rüşvet vermek.
-Duygusal güç/şiddet :Sevmemekle,konuşmamakla tehdit etmek, korkutmak, azarlamak, beddua etmek, alay etmek, karşılaştırma yapmak, küsmek, çalışmaya zorlamak.

TAVİZKAR TUTUM

Çocukların anne baba üzerinde güçlerini olumsuz olarak kullanmalarına izin vermektir.

-Fiziksel güç/şiddet: Çocuğun anne babasına vurması,eşyaları fırlatması, kırması.
-Duygusal güç/şiddet :Ağlaması, tutturması, misafirlerin yanında sürekli bir şeyler istemesi, duygu sömürüsü yapması.
-Sözel güç/şiddet: Çocuğun anne babasına bağırması, kötü sözler söylemesi, küfür etmesi

AŞIRI KORUMACI TUTUM

Çocuğun kendi başına yapabileceklerini onun yerine yaparak veya yapmasını engellemektir.

Örnekler:
3 yaşından itibaren çocuk çatal kaşık kullanabilirken, 7 yaşındaki çocuğa yemek yedirmek.
8 yaşındaki çocuğun ayakkabı bağcıklarının bağlanması.
Çocuğun ödevlerinin anne veya baba tarafından yapılması.


Bu üç farklı aile tutumundan hiçbirinin sizin tutumunuzu tanımlamadığını düşünüyorsanız, çocuğunuzun aşağıdaki davranışları sergileyip sergilemediğine bakabilirsiniz.


DEMOKRATİK TUTUM

Çocuğu birey olarak kabul etmek: Çocuğun haklarını, sorumluluklarını, isteklerini, ihtiyaçlarını, düşüncelerini ve duygularını dikkate almak, onun dünyasını anlamaya çalışmak.Çocuğu dinleyerek, onu önemsediğimizi göstermek.

Yakın ilişki kurmak ve uygun şekilde konuşmak: Çocuğa ihtiyaçlarımızı anlatırken, onu suçlamadan, yargılamadan, küçümsemeden duygu, düşünce ve ihtiyaçlarımızı nedenleriyle birlikte açıkça ifade etmek.Birlikte zaman geçirmek.

Sınırları ve kuralları belirlemek: Çocuklar büyürken sınırlara ihtiyaç duyar."Demokratik tutum"da sınırlar, anne babanın çocukları için çizdiği çerçeve ve koyduğu kurallardır.Çocukların kurallara uymasını beklerken, kuralların dışında yapmak istedikleri için seçenekler sunup tamamen yasaklamalardan mümkün olduğunca kaçınmak önemlidir.

Tutarlı olmak: Belirlenmiş kuralları tutarlı olarak uygulamak ve eşler arasında çocuğa karşı davranışlarda tutarlı olmak önemlidir.Kurallar anne ya da babanın o anki ruh haline göre değişmemeli, çocuk yaptığı davranışın sonucu hakkında fikir sahibi olmalıdır.

Olumlu ve yapıcı düşünmek: Çocuğun ya da karşınızdaki kişinin öncelikle yapamadıklarına, olumsuz davranışlarına değil, yapabildiklerine, olumlu davranışlarını fark etmek ve ilişkiyi bu yönde başlatmak önemlidir.

Kaynak: Anne Çocuk Eğitim Vakfı "Anne Destek Programı (7-11 yaş)" dokümanları.

15 Mart 2015 Pazar

Kalem Çöplerinden Prenses Elbisesi



İnternette gördüğümüz kalem çöpleriyle yapılmış benzer bir çalışmayı bugün gerçekleştirdik.
Bir süredir boya kalemlerinin uçlarını açtıktan sonra, çıkan çöpleri kapaklı bir kabın içine dökerek saklıyorduk.Bu yüzden çalışmayı yapabilmemiz için elimizde fazlasıyla renkli kalem çöpü vardı.


Kızım önce A4 sayfasına hayalindeki bir prensesi çizdi.
Ardından beyaz tutkalla elbisesine kalem çöplerini yapıştırdı.
Kat kat, rengarenk elbiseli bir prenses yapmış oldu.

Son olarak başına bir taç, eline de bir yelpaze çizdi.Bunları kalem çöplerinden de yapabilirsiniz.

Eğlenceli faaliyetler dilerim.
Sevgiyle kalın.



13 Mart 2015 Cuma

Işık Efektli Sanat Çalışması


Farklı bir sanat çalışması yaptık bugün.Muhtemelen her evde bulunan malzemelerle boyayarak oluşturduğumuz şekil, kısa sürede büyülü bir tabloya dönüştü.

Beyaz kağıda kurşun kalemle bir spiral şekli çizerek başladık.Çizgilerin üzerinden geçecek şekilde pastel boya ile karalama tarzında rengarenk bir spiral oluşturmasını istedim kızımdan.


Mümkün olduğunca yumuşak pastel boya kullanmanızı tavsiye ederim.Bir de çizgileri aralarında daha az boşluk kalacak şekilde boyayabilirsiniz.


Boyama tamamlandığında yumuşak, beyaz bir silgi alarak, kağıdın ortasından dışına doğru bastırarak silmeye başladık.Daha doğrusu ben bir kere gösterdim, kızım tamamını kendisi yaptı.


Daha kalın boyanmış bir resim daha çok ışık efekti yaratacaktır.
Kızım yarattığı eserden adeta büyülendi.Tabii ki ilk yaptığı şey "Bakın ne yaptım!" diye haykırarak diğer aile fertlerine sanat eserini göstermek oldu. :)

Sevgiyle kalın.





11 Mart 2015 Çarşamba

Kıskançlık Kötü Bir Duygu mudur?


Kıskançlık dendiğinde aklımıza genelde kötü olaylar gelir.
Kardeşini kıskandığı için ona zarar vermek isteyen büyük çocuğumuz veya kıskanç bir sevgilinin kız arkadaşına çektirdiği eziyet.
Daha başka aklımıza gelebilecek neler var?Kıskandığı için bize zarar veren bir arkadaşımız olabilir.

Peki "Kıskançlık kötü bir duygu mudur?" diye sorsam ne cevap verirsiniz?
Kendinize bu sorunun cevabını vermek için biraz zaman tanıyın.

"Evet." cevabını verdiyseniz bir de şu soruyu cevaplamanızı rica edeceğim:
"Sevinç kötü bir duygu mudur?"
Buna muhtemelen "Hayır." cevabını verdiniz.

İçimizden doğal olarak gelen bir duygudur "sevinmek", öyle değil mi?
Kimse sizi sevinmediğiniz bir duruma zorla sevindiremez.Doğru mu?

Aslına bakarsanız tüm duygularımız içimizden doğal olarak gelir.
Peki içimizden doğal olarak gelen bu duyguların iyisi, kötüsü olabilir mi?
Belki şaşıracaksınız ama doğru cevap: 
Hayır.Duygularımızı iyi ve kötü duygular olarak ayıramayız!
İçimizden gelen öfke,kıskançlık,sevinç,mutluluk,huzur,kızgınlık,rahatlık gibi duygularımızın her biri doğaldır.

Ancak duygularımız sonucu kötü bir davranışta bulunuyorsak, o zaman davranışlarımızı kontrol etmeyi bilmiyoruz demektir.Duygular değil, davranışlardır asıl kötü olan.

Çocuğumuz bize yaşadığı olaylar karşısındaki duygularından bahsederken, işte bu yüzden onu yadırgamamalıyız.Çünkü duyguları o anda içinden doğal olarak geliyor.Duygunun gelişini kontrol etmesi neredeyse imkansız.Bırakalım duygularını açık açık ifade etsin ve bize anlatsın.

Çocukların özellikle kardeşlerini kıskanmaları gayet doğaldır.Asıl sorun, çocuk ayıplanacağını veya yadırganacağını düşünerek kıskançlığını belli etmeyip içine atıyorsa başlar.

Çocuğun bastırdığı kıskançlık duygusu, vücudunda görülen çeşitli rahatsızlıklarla dışarıya yansır.Baş ağrısı,mide bulantısı,alerjik hastalıklar,saç dökülmesi,vb..Tek çaresi ise kıskandığını sözel olarak ifade edebilmesidir.

Örneğin: "Bütün gün sen kardeşimle evdesin.Bense okuldayım.O seninle daha uzun zaman birlikte oluyor." diyebiliyor ve bunun için çok üzgün olduğunu, sizi çok özlediğini söylüyor, hatta bunları söylerken ağlıyorsa, duygularını size rahatlıkla açabiliyor demektir.

Buna benzer bir durumda yapabileceğiniz şeylerin başında ona sarılmak geliyor.
Söylediklerini onaylayın.Tekrarlayın.
Çok haklı olduğunu, sizin de onunla daha çok zaman geçirmek istediğinizi söyleyebilirsiniz.
Kardeşinin yaşındayken onunla birlikte neler yaptığınızı anlatabilirsiniz.
Kardeşinin de büyüyünce okula gideceğini hatırlatabilirsiniz.
O evde yokken, aslında eğlenceli şeyler yapmadığınızı anlaması için gününüzü ona anlatabilirsiniz.
Boş zamanlarınızda birlikte daha çok vakit geçirmek için planlar yapabilirsiniz.

Arkadaşının sahip olduğu bir oyuncağa sahip olmayan çocuk arkadaşını kıskanabilir.Genellikle görülen kötü davranış ise sahip olmayı istediği şeyi çaktırmadan cebine atmasıdır.Böyle bir durumda aşırı tepki göstererek çocuğu azarlamak, bir dahaki sefere cebine koyduğu eşyayı sizden de saklamasına sebep olabilir.Bu davranışın kötü bir davranış olduğunu ona anlatmamız gerekir.Çok sevdiği bir eşyayı haberi olmadan birinin alıp götürdüğünü hayal etmesini sağlayın.Odasında o çok sevdiği eşyayı arayıp bulamadığında nasıl hissedeceğini sorun ona.Bu şekilde empati kurmayı ve kıskançlığı yüzünden başkalarını üzmemesi gerektiğini öğrenecektir.

Eğer bir olay karşısında öfkelenmiş ve yanlış davranışlarda bulunmuş olursa, o zaman davranışıyla ilgili konuşalım.Önce olayı anlatmasını isteyelim.Böyle bir olay karşısında öfkelenmekte haklı olduğunu söyleyelim.Öfke ile hareket ettiğimizde başkalarına zarar verebileceğimizi, sonradan pişmanlık duyacağımız şeyler yapmamak için öfkemizin geçmesini beklemememiz gerektiğini söyleyelim.Öfkesini nasıl kontrol edebileceğini ona anlatalım.Örneğin konuşmadan, derin nefesler almasını ve sakince kendini nasıl ifade edebileceğini düşünmesini öğütleyebiliriz.Öfkesi geçmiyorsa, oradan bir süreliğine uzaklaşması da düşünmesi için ona zaman kazandıracaktır.

Duygularını özgürce ifade edebilen bir nesil yetiştirmek dileğiyle.
Sevgiyle kalın.
Eda S.

10 Mart 2015 Salı

Baskı Çalışmaları


Rulolarla baskı çalışması yapmayalı uzun zaman olmuş.

Büyük kağıtlarımızı masaya yapıştırarak hazırlıklara başladık.(Parşömen kağıdı, pelur kağıt, fon kartonu veya dilediğiniz büyük boyda kağıt kullanabilirsiniz)
Evde sadece parmak boyası varmış.Yoğurt kapaklarına çocukların seçtiği renklerde boya çıkardım.
Tuvalet kağıdı rulolarından şekiller oluşturdum.
Birkaç tane de fırça çıkardım.
Baskılar başladı. :)

Genelde serbest çalışırlar ve karışmam çocuklara.Bu sefer kızıma, daire ve oval şeklindeki rulolardan nasıl çiçek yapabileceğini anlattım.Fikir hoşuna gitti ve baskı ile ana hatlarını oluşturduğu çiçeği fırça yardımıyla boyayarak tamamladı.

Oğlum ise eline geçen tüm şekillerle defalarca baskı yaptı.Kağıdın boş kısımlarını da fırça ile boyayarak çalışmasını bitirdi ve "Anne bu baskı çalışması çok eğlenceliymiş!" dedi.
Onun bu sözüyle, sanki çalışmaları ben yapıp eğlenmişim gibi mutlu hissettim. :)

Sevgiyle kalın.

Sevdiklerim / Sevmediklerim Yazı ve Baskı Çalışması


Baskı çalışmasına yazı çalışmasını da ekledik.
Kağıdın bir tarafına sevdiklerini (Annem, babam, kardeşim, kedi, resim yapmak,vb...), diğer tarafa sevmediklerini (Kavga, yalan, silah,vb...) yazdı.
Tuvalet kağıdı rulolarından hazırladığım kalp şeklini sevdikleri için, çarpı işaretini de sevmedikleri için kullandı.

Ruloları, yoğurt kapağına çıkardığım boyalara batırıp kağıda bastı.
Sevdiklerinden oluşan kelimeler kalplerin içinde kalırken, sevmediklerinden oluşan kelimelerin üstleri çarpı işaretleriyle doldu.
Bu çalışmanın ardından baskı çalışması ve boyama yaparak kağıdın boş kalan taraflarını doldurdu.

Not: Çarpı işareti şeklinde kıvırdığım rulonun içine yapıştırıcı sürdüm.
Kalp şekline getirdiğim rulonun etrafına şeffaf bant yapıştırdım.
Böylece baskı çalışması esnasında şekilleri bozulmadı. ;)

Keyifli çalışmalar dilerim.


9 Mart 2015 Pazartesi

Oyuncak Hikayeleri


Geçen hafta kızım babasıyla birlikte, hayal gücünü ve yaratıcılığını geliştirmeye yardımcı bir oyun oynadı.Oyuna hazırlık olarak bir gün önceden babasının istediği listeleri hazırlamaya başladı.

Babası 5-6 tane liste yapmasını istemişti.Her listeye 5 adet oyuncak ismi yazması gerekiyordu.Kızım listeleri hazırlamaktan büyük keyif almış olacak ki, bir A4 sayfasını dolduracak kadar çok sayıda liste hazırladı.

Oyuna başlamak için herkes kendine bir liste seçti ve listedeki oyuncakları getirip önüne koydu.
Amaç, 5 oyuncağın içinde olacağı bir hikaye anlatmaktı.
Oğlum ve ben dinleyici olarak onlara katıldık.
Kızım hikaye anlatmaya doyamadı.Eline aldığı oyuncaklarla doğaçlama hikayesini canlandırırken adeta kendinden geçti.
Sanırım bu oyun hafta sonlarımızın vazgeçilmezi olacak.

Genelde soru olarak geldiği için hemen yazayım; 
5 yaş ve üzeri çocuklar için ideal bir oyun.Okuma-yazma bilmeyen çocuklar için liste yapmadan, belli sayıda oyuncak seçerek oyuna başlayabilirsiniz.
Oyuncaklarla ilgili olmayan daha büyük yaşta çocuklar için, nesneler, sıfatlar, meslekler gibi farklı gruplardan seçtiğiniz kelimelerle hikaye anlatmalarını, hatta hikayeyi yazmalarını isteyebilirsiniz.

Keyifli oyunlar dilerim.
Sevgiyle kalın.

3 Mart 2015 Salı

Basamaklar Tablosu


Tarihleri okumakta zorlanan kızıma, dört basamaklı sayıları okuma alıştırması yapması için bir tablo hazırladım.
Birinci sınıfta henüz iki ve üç basamaklı sayıları öğrendikleri için, dört basamağı birden okuyabilmesi konusunda ısrarcı olmadığım halde, kızım tabloyu çok sevdiği için kendi kendine sayıları değiştirerek nasıl okunduğunu bana sormaya başladı.En çok doğduğu yılı okumayı öğrenmek istedi.Sonra kardeşinin, benim ve babasının doğduğu yılları heyecanla nasıl okuyacağını öğrendi.

Dört basamaklı tarihler dışında tabloyu daha çok iki basamaklı sayıların basamaklarını öğrenmek için kullandık.Hala da kullanmaya devam ediyoruz.

Basamaklar tablosunun yapılışı:

Tabloyu hazırlamak için kalın,beyaz bir fon kartonundan, yarım A4 kağıdı büyüklüğünde bir dikdörtgen kestim.
Turuncu kartondan dört adet uzun şerit kestim.
Beyaz kartonda maket bıçağıyla aralıklı olarak her basamak için iki kesik oluşturdum.Kestiğim yerlerin şeritlerin geçeceği genişlikte olmasına dikkat ettim.
Şeritlerin üzerine 0'dan 9'a kadar sayıları yazdım ve şeritleri kestiğim yerlerden fotoğraftaki gibi geçirdim.
Son olarak basamakların isimlerini yazdım.Dilerseniz altlarına "binlik,yüzlük,onluk,birlik" de yazabilirsiniz.


Artık tablonuzda şeritleri yukarı-aşağı kaydırarak dilediğiniz sayıyı oluşturabilirsiniz.

Sevgiyle kalın.


2 Mart 2015 Pazartesi

Toplama Oyunu (Sayıların 2 katını hesaplama)


Sayıları kendileri ile topladığımızda veya sayıların 2 katını bulmak için 2 ile çarptığımızda çıkan sonucu pratik olarak hesaplamak için, bolca tekrar ederek işlemlerle birlikte sonuçları aklımıza yazarız.En sıkıcı olan kısım ise tekrarlama çalışmasıdır.
Çocuklar için sıkıcı hale gelen bu çalışmayı oyuna dönüştürebilirseniz, çocuğunuzun öğrenirken eğlendiğine şahit olabilirsiniz.

Kızım henüz çarpmayı öğrenmediği için biz oyunu sadece toplama işlemi tekrarı için oynadık.

Fotoğrafta gördüğünüz toplama oyunu, 3 adet A4 sayfasından oluşuyor.İster aşağıdaki linklerden çıktısını alın, ister bakarak kendiniz hazırlayın.
Bir sayfa, toplama işlemlerinin bulunduğu sorulardan oluşuyor.Ben çıktı aldıktan sonra bu soru sayfasını pembe bir kartona yapıştırdım.Sonra da çizgili yerlerden keserek soru kartlarını hazırladım.

İki kişi ile oynanan oyun için iki adet piyon gerekli.Biz piyonlarımızı miniş oyuncaklardan seçtik.

NASIL OYNADIK?

Tek tek kart çekerek soruyu okuduk.
Sonucu aklımızdan hesaplayarak söyledik.
Piyonumuzu, başlangıç noktasından itibaren sayılara bakarak, sonucun yazılı olduğu kareye getirdik.
Oyunun sonuna yaklaşınca piyonların önündeki sayılar azaldı.
Birkaç defa çektiğimiz sorunun sonucunun piyonların önünde olmadığını gördük.
Önümüzdeki sayılardan birini bulana kadar kart çekmeye devam ettik.
Kartlar bittiğinde, kartları karıştırıp tekrar kapattık ve birimiz en son karedeki sayıyı buluncaya kadar kart çekip işlemleri hesapladık.

Aşağıdaki linklerden oyunun çıktısını alabilirsiniz:

1 Mart 2015 Pazar

Angry Furby


Evde Angry Birds oyununu nasıl oynarız diye düşündük.Olur mu olmaz mı derken, elimizdeki malzemelerle yapabileceğimiz en iyi sapanı yaptık.Bir kızgın kuş oyuncağımız olmadığı için peluş furby oyuncağımızı kullandık.Kolay yıkılabilecek

hafif sütunları ise, kağıt havlu ruloları ve silindir cips kutusundan oluşturduk.

Sapanı hazırlamak için ters çevirdiğim bir karton kutunun kenarına maket bıçağının ucuyla iki delik açtım.Deliklerin aralığının furby'nin rahat geçeceği büyüklükte olmasına dikkat ettim.
Deliklere birer dondurma çubuğu taktım.Çubukların üstte kalan uçlarına lastik bağladım.Sonra da koli bandıyla çubukları sararak, 45 derece eğimli olacak şekilde kutuya sabitledim.

Bir elimizle kutuyu tutarak, diğer elimizle furby'yi aşağıya doğru çekip bıraktık.Hızlıca havaya uçup ruloları ve oyuncakları devirmesini izlerken ben bile heyecanlandım. :)

Çocuklarımızın, gerçek Dünya'nın sanal dünyadan daha eğlenceli olduğunun farkına varması dileğiyle...

Sevgiyle kalın.