5 Şubat 2015 Perşembe

Eyvah Kızım Büyüyor!!!



Geçen akşam çocuklar yatağa yattığında her zamanki gibi yer minderine oturmuş, kızımla sakin bir sohbete başlamıştım.Son zamanlarda onunla birlikte yapmayı istediğim etkinliklere yanaşmıyor, farklı şeyler yapmak istiyordu.Bazen de bulduğum etkinliğin çok basit olduğunu söylüyor ve ona daha zor etkinlikler bulmamı istiyordu.Neden böyle yaptığını ona sormak istedim.

Ona, "Bir süredir benimle birlikte etkinlik yapmayı istemiyorsun.Bazen bulduğum etkinliği beğenmeyebilirsin ama  bana etkinlik yapmayı teklif de etmiyorsun.Sence neden artık eskisi kadar çok etkinlik yapmak istemiyorsun?" diye sordum.

Yatağında sırt üstü dönerek, gözlerini tavana dikti.Birkaç saniye düşündükten sonra, tavana bakmayı sürdürerek,
"Sanırım insan büyüdükçe, büyüdükçe değişiyor anne."
dedikten sonra yüzünü bana çevirdi.
Başını iki defa öne eğip kaldırarak, söylediği cümleyi onayladı.Ardından en saf ve doğal haliyle yüzünde kocaman bir gülümsemeyle gözlerime baktı.

Güçlü birisi beni omuzlarımdan tutup sarssa ve bana "Kızın büyüyor!" diye bağırsa, bu kadar sarsılmazdım.
Saniyeler içinde gözümün önünden kızımın üniversiteden mezun olup kepini havaya fırlatışı, ardından evlenip evden ayrılışı geçti.
Her zaman birlikte vakit geçirmeyi en çok istediği kişi ben olmayacaktım.Önce arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi, sonra da eşi ve çocuklarıyla vakit geçirmeyi tercih edecekti.
Bunları daha önceden biliyor olsam da, bu sefer gerçekten deneyimlemeye başlamıştım.

İlkokula başlamadan önce büyümesi ve gelişmesiyle birlikte yaşadığımız tüm değişimler oldukça yavaştı.Kalemi eline verdiğimizde önce karalamalar, sonra daireler, ardından çöp adamlar ve nihayet iki boyutlu çizimler gelmişti.Birinden diğerine geçişi ise aylar sürüyordu.
Oysa şimdi her aşama, ben henüz alışamadan değişiveriyordu.

Okula ilk başladığında tenefüslerde tek başına bahçede koşturacak olması fikrine zor alıştırmıştım kendimi.Hani bir şeyin yanlış olduğunu bilirsiniz ama duygularınıza hakim olamayıp o yanlış olan şeyi yapmak istersiniz ya, işte tenefüslerde okula gitmeyip evde oturmak için kendimle savaşmam da öyleydi.

Her ne kadar kızımı seçimlerinde özgür bırakmaya özen gösteriyor, kardeşi ve arkadaşlarıyla oyunlarına müdahale etmiyorsam da, 6 yıldır bizi birbirimize bağlayan yüzlerce bağın hızla teker teker koptuğunu hissetmek içimi acıtıyor.Ona bu konudaki hislerimi belli etmemeye çalışmam, böyle hissettiğim gerçeğini değiştirmiyor...

Bazen sevmek, özgür bırakmaktır...
Sevgiyle kalın.
Eda Sijecic

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder